20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü Osteoporoz halk arasında bilinen ismiyle kemik erimesi; kemik miktarının azalması ve kalitesindeki bozulma sonucu kemiklerin kırılmaya çok yatkın hale gelmesi ile karakterize en sık görülen kas iskelet sistemi hastalığıdır.

Osteoporozdan korunmak için her yaş döneminde yeterli miktarda kalsiyum almalısınız. Kalsiyum için en iyi kaynak süt ve süt ürünleridir.
Osteoporozdan korunmak için;


Çocukluk çağından itibaren kalsiyumdan ve D vitamininden zengin besinlerle beslenmek, düzenli fiziksel aktivite yapmak, güneş ışığından yeterli sürede faydalanmak, tütün ve tütün ürünlerinden uzak durmak kemik sağlığını korur.

» Sigara içmemek
» Sağlıklı beslenmek
» Düzenli fiziksel aktivite yapmak
» Yeterli kalsiyum ve D vitamini düzeyine sahip olmak osteoporoz gelişme riskini azaltır.
Osteoporozu kontrol etmenin ve önlemenin elinizde olduğunu unutmayın, sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarını benimseyin, ilaçlarınızı düzenli kullanın ve kontrollerinizi ihmal etmeyin.
O S T E O P O R O Z
Osteoporoz, kemik kütlesinde azalma ve mikro yapısında bozulma ile karakterize bir hastalık olup, en sık görülen metabolik kemik hastalığıdır.
Önemi, yol açtığı kırık risk artışı ve bununla ilişkili boy kısalması, kamburluk, başkalarına bağımlı olma ve ölüm riskinde artıştan kaynaklanmaktadır.

2050 Yılında Kalça Kırığı
2050'ye gelindiğinde, dünya çapında erkeklerde kalça kırığı görülme sıklığının 1990'a göre % 310 ve kadınlarda % 240 artacağı tahmin edilmektedir.
Kentleşme ve nüfusun yaşlanması
Kentleşme ve nüfusun yaşlanması, osteoporoz hastalık yükünde hızlı artışlara neden olmaktadır.
Tüm dünyada her üç saniyede bir kırık oluşmakta, yılda 9 milyon kırık vakası görülmektedir.
50 yaş üzeri her 3 kadından birisi ve her 5 erkekten birisi hayatının bir döneminde kırık yaşayacaktır.
Riskli hastalar uygun şekilde taranmayınca ve hastalık saptanamayınca ne yazık ki gecikmeler yaşanmakta, kırıklar önlenememekte, uygun tedavi edilememekte, hatta tekrarlayan kırıklar görülmektedir.

Omurga Kırıkları
Omurga kırıklarının sadece 1 / 3'ü klinik olarak tanı konulabilmekte, omurga kırığı olan her 5 kadından 1'inin bir yıl içinde bir kez daha kırık yaşayacağı ön görülmektedir.
Yine, önceki bir kırığın, herhangi bir kırık riskinde % 86 artışla ilişkili olduğu saptanmıştır.
Osteoporoza bağlı en az bir kırık yaşamış olanların %80’ine osteoporoz tanısı konulmadığı ve osteoporoz tedavisi almadığı anlaşılmıştır.
Osteoporoz,
» kalp krizi,
» meme kanseri ve
» diğer hastalıklardan daha fazla
hastanede kalmaya yol açabilmekte, erkeklerde prostat kanserinden ' daha fazla kırığa yol açabilmektedir.

Osteoporoza Karşı Ne Yapılır?
Sinsi düşman osteoporoza karşı savaşmada en önemli silahımız
» öncelikle hayat boyu egzersiz,
» yeterli kalsiyumlu gıda tüketimi,
» sigara, alkol ve aşırı kafeinden uzak yaşam tarzı ile
osteoporozu ÖNLEMEK ve erken dönemde teşhis edip uygun tedavi yapabilmek için kemik mineral yoğunluğu ölçümleri ile TARAMA yapmaktır.
65 yaş üstü bütün kadınlar ve 70 yaş üstü bütün erkekler kemik mineral yoğunluğu ölçümü ile taranmalıdır.
65 yaşın altında olup menopozda olan hanımlar ile 50-70 yaş arası erkeklerde ise kırık için aşağıdaki risk faktörlerinden herhangi biri varsa yine tarama yapılmalıdır.

Bunlar Olunca
» Boy yüksekliğinden az bir mesafeden düşmekle kırık gelişmişse,
» üç aydan uzun süre ≥5 mg/gün prednisolon ya da eşdeğeri glukokortikoid (kortizon tedavisi) kullanımı varsa,
» romatizmal bir hastalığa sahip olmak,
» sigara ve aşırı alkol tüketimi,
» boyda 4 cm’ den fazla kısalma,
» düşük vücut ağırlığı,
» geç adet görme,
» 45 yaşından erken menopoza girme,
» ailede kalça kırığı bulunması
durumlarından herhangi birisi varsa mutlaka bir hekime başvurularak gerekli taramalar yapılmalıdır.
Osteoporoz önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır.

Risk altındaysanız, hekiminizden kemik sağlığı değerlendirmesi isteyiniz ve geleceğinizi koruyunuz!!!